Roy ailesinin babası Logan Roy’un (Brian Cox) ölümünün ardından en çok merak edilen şey Waystar Royco’nun başına kimin geçeceğiydi. 4’üncü sezonun 4’üncü bölümünde bu soruya yanıt bulundu: Kendall ve Roman kardeşler, “geçici eş CEO” gibi alışılmadık bir unvanla şirketin yönetimini devraldı. Peki bu doğru karar mıydı? “Kill List” (Öldürülecekler Listesi) isimli 5’inci bölümde gördüğümüz kadarıyla bu sorunun yanıtı koskocaman bir HAYIR.
Bütün bölüm boyunca Kendall ve Roman’ın merhum babaları ile Lukas Matsson (Alexander Skarsgard) arasında varılan satış anlaşmasının maddeleri üzerinde yeniden pazarlık edişlerini izledik.
Nihayetinde Roy Biraderler nüfuzlarını koruma arzusuyla anlaşmayı batırmak için ellerinden geleni yaparken, Shiv (Sarah Snook) kalabalığın arasından sessiz sedasız sıyrılıp kendi istediğini yaptırmayı bir kez daha başardı. Üstelik bu esnada birkaç kişiyi Mattson’ın “öldürülecekler listesi”nden kurtarmayı da ihmal etmedi.
Peki nedir bu “öldürülecekler listesi” ve kimin ölüp kimin yaşayacağı neye göre belirlendi?
“Öldürülecekler listesi” nedir?
Öncelikle şunu belirtelim: Şirket devirlerinde ya da birleşmelerinde yeniden yapılanmalar veya işten çıkarmalar her zaman söz konusu olabilir. Succession evreninde Mattson’ın Waystar Royco’yu satın alma sürecinde de aynı şekilde bir yeniden yapılanma bekleniyor. Dizinin 5’inci bölümüne adını veren “öldürülecekler listesi” de bu süreçte şirketle bağı kesilecek kişilere işaret ediyor.
Bölüme dönersek, bir sahnede Greg’in (Nicholas Braun), Tom’a (Matthew Macfadyen), “Bir öldürülecekler listesi olduğunu sağlam bir kaynaktan duydum. Sekiz dokuz kişilik bir listeymiş. İsimler değişiyormuş” dediğine tanık olduk.
Bölümün ilerleyen dakikalarında Mattson, Waystar Royco’yu haber kanalı ATN de dahil olmak üzere satın almak için son teklifini yaptı. Ardından listede kimlerin olduğunu da öğrenme fırsatı bulduk. Logan Roy döneminin ağır topları Hugo (Fisher Stevens), Karl (David Rasche) ve Frank’in (Peter Friedman) şirketle yollarının ayrılmasının olası olduğunu öğrendik. Karolina (Dagmara Dominiczyk), Gerri (J. Smith-Cameron) ve Tom ise listede yer almıyordu. Peki bu üçlünün canlarını kurtaran şey neydi?
“Öldürülecekler listesi”nden kurtulanların sırrı ne?
Tek kelimeyle söylememiz gerekirse Shiv. Nasıl mı?
Shiv ile Mattson arasındaki konuşmayı hatırlayalım. Mattson, Shiv’e eski sevgilisi ve GoJo’nun iletişim direktörü olan Ebba’yla yaşadığı bir sorunu anlattı. (Mattson’ın sevgilisine şaka olarak kendi kanından elde edilmiş buz kütleleri göndermiş olması kısmını psikologlara havale ediyoruz.)
Konuşmanın bir yerinde Mattson, Waystar’ın halkla ilişkiler direktörü Karolina’nın nasıl biri olduğunu sorunca Shiv, “Aa, o iyidir. Tabii, çok sağlamdır” diye yanıt verdi. Daha sonra Mattson’a kan olayıyla ilgili tavsiyelerini sıralayan Shiv, “Gerri bu işi çok iyi hallederdi” demeyi de ihmal etmedi.
Mattson’ın Shiv’i sevdiğini ve tavsiyelerini uyguladığını düşündüğümüzde Shiv’in övgüyle bahsettiği iki kişinin öldürülecekler listesinde yer almaması şaşırtıcı olmamalı. (Sonuçta Kendall ve Roman’a “anlamlı bir fiyat artışı” teklif etmesi fikrini ortaya atan da Shiv’di ve Roman’ın dağda ağzına geleni söylemesine karşın Mattson, 187’den 192’ye çıktı.)
Peki ya Tom’un durumunu nasıl açıklayacağız? Normal koşullarda kellesi ilk uçurulacak kişinin Tom olmasını beklerdik. Ancak bölüm sonunda Shiv’in Tom’a birlikte yemeğe gitmeyi teklif etmesi, bu çiftin sonunun henüz gelmediğine işaret etti. Bu bağlamda Mattson’ın Tom’u tutma sebebi de Shiv’in kendisine söylediği ama bizim şahit olmadığımız bir şeyler olabilir.
Nihayetinde bütün bölüm boyunca Shiv’in nüfuzunun ne kadar büyük olduğuna anbean şahit olduk. Bu noktada Siobhan Roy’un neden CEO’luk konusunda erkek kardeşlerinden birkaç gömlek üstün olduğunu da bir kez daha net bir biçimde gördük.
Sam Haysom Mashable UK Yayın Yönetmen Yardımcısı. Sevin Turan Türkçeleştirdi.
